Açılım ve MHP’leşen CHP

10 Kasım Çarşamba günü TBMM’de 86 yıl sonra, Kürt sorununu 86 yıl sonra gündeme alan TBMM’nin ilk oturumunda çok yeni ve sürpriz gelişme beklemiyordum. TBMM’de konunun ilk kez ele alınıyor olması başlı başına önemli bir gelişmeydi.

Bir hafta önce Türkiye Barış Meclisi (TBM) olarak İstanbul’da yaptığımız basın toplantısında bu konuyu şöyle ifade etmiştik. ‘Türkiye Barış Meclisi olarak, Kürt sorununun çözümünü görüşmek üzere TBMM’nin önümüzdeki hafta toplanmasını önemsediğimizi belirtmek, TBMM’den güçlü ve somut çözüm iradesi çıkmasının, toplumsal bir beklenti olduğunu hatırlatmak istiyoruz.’ (6 Kasım 2009 İstanbul)

Görüldüğü gibi TBM, Meclis’teki ilk görüşmeye ilişkin toplumun beklentisini hatırlatmakla yetindi.

Nitekim ilk görüşmede bizi yanıltan herhangi ciddi bir gelişme olmadı. Ancak DTP Grup Başkanvekili Gültan Kışanak’ın konuşması beni fazlasıyla sevindirdi.

Yazımın esas konusu bu olmadığı için bu konuda iki noktaya vurgu yaparak geçmek istiyorum. Birincisi, Kışanak konuşmasıyla, bir kez daha Meclis’te hangi partinin vicdanın ve demokratik çözümün sesi olmaya çalıştığı ortaya çıktı. İkincisi de, Mahmur sonrası DTP’ye dönük acımasız eleştiri yapan medya mensuplarının bir tekinin Gültan Kışanak’ın konuşmasındaki pozitif enerjiyi görmemesi nasıl bir batağa saplandığını gösteriyor.

Görüşmede esas dikkat çekici ve tüyler ürperten konuşmayı ise CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen yaptı. Aslında Öymen, kendisinden beklenen bir konuşma yaptı. CHP’nin, sözcü olarak Öymen’i belirlemesi tesadüf olmasa gerek. Çünkü konuşmanın ana ekseni savaşın sürdürülmesi üzerine kurulması CHP’nin kendi çizgisini netleştirdiğinin göstergesidir. Bunu da daha önceki hükümetlerin sürdürdüğü savaş örnekleriyle güçlendirdi.

Çıkmayan candan umut kesilmez misali CHP’den hâlâ medet umanlar veya Kürt sorununun çözümüne katkı sunabileceği bekleyenlerin yeni bir karar vermesi gerekir. Rotası savaş olan partiden katkı beklemek fazlasıyla saflık oluyor. 1989 yılında hazırlanan Kürt raporlarının raflarda tozlandığının kanıtı Öymen’in bu konuşmasıdır. CHP, raporla ilişkisini bu konuşmayla kesmiştir. Artık bu raporla CHP’nin ilişkisi laftadır.

MHP sözcüsüyle hiçbir farkı kalmamış olan Onur Öymen’in, hükümetin ‘açılım’ politikasının ön görüşmesinin yapıldığı Meclis Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, ‘Çanakkale Savaşı’nda 200 bin şehidimiz vardı, hepsinin anası ağladı. Kimse çıkıp ‘bu savaşı bitirelim’ demedi. Şeyh Said İsyanı’nda, Dersim İsyanı’nda, Kıbrıs’ta analar ağlamadı mı? Kimse ‘analar ağlamasın, mücadeleyi durduralım’ dedi mi?’ sözlerini CHP milletvekillerinin hep birlikte alkışlaması, CHP’nin savaş partisi olduğunun açık gösterisidir. Alkış tufanın başını Dersimli Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve Deniz Baykal’ın çekmesi ise ibretlik bir durumdur. Parlamentoda CHP dışında hiçbir parti temsilcisi 1938’de Dersim’de yaşananları büyük bir övünç konusu yapmaya cesaret edemezdi. CHP, mecliste açılım görüşmesinde kendi eseriyle öğündü. Bu leke kolay kolay silinemez.

AKP’nin politikaların arkasına gizlenerek bu lekeyi izah etmeye çalışması fazlasıyla komik duruma düşmektir. Ya da bu leke, fatura Öymen’e kesilerek de temizlenemez. Öymen’i alkışlayanların yakası da kirlidir.

Yapılacak olan belli, CHP Türkiye barışının önünde engeldir. Barış isteyenler CHP ile yollarını ayırmak zorundadır. Bu anlamda Tunceli Dernekleri Federasyonu (TUDEF) Başkanı Özkan Tacar’ın, Dersimlilere dün yaptığı CHP’den istifa çağrısının ne derece karşılık bulacağı önemli bir unsur. Hiçbir gerekçe, hiçbir bahane savaş isteğini ve 1938’de yaşananları övünç konusu yapmayı haklı gösteremez.

MHP’lileşen CHP’yi anlamaya çalışmak nafile bir çabadır. Faşizanlaşan CHP’yi anlamaya çalışmak için harcanacak enerji boşa harcanmış bir enerjidir. Artık MHP Kürt Sorunu’nun çözümüne ikna etmek ne derece imkan dahilinde ise CHP yönetimini de ikna etme o derece imkan dahilindedir. Karar vermesi gereken CHP’nin barış isteyen sıradan üyeleri ve ondan medet umanlardır. Artık ortaya çıkmıştır ki, açılım süreci kör, topal CHP’ye rağmen ilerleyecektir. İnanmayanlar bugün saat 13.00’de açılımın görüşüleceği Meclis Genel Kurul’daki CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın konuşmasını izlesin.

13 Kasım 2009