Bayrağı sopaya dönüştürdüğünüz an toplumu yönetemezsiniz

Bayrağı sopaya dönüştürdüğünüz an, toplumu yönetemezsiniz’                            27 Mart 2018

 

İktidarın Afrin Harekatı ile Türk milliyetçiliğini beslemeye çalıştığını söyleyen Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz, ‘Bayrağı bir sopaya dönüştürdüğünüz an, toplumu yönetemezsiniz’ dedi.

 

 

HABER MERKEZİ – Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz, Türkiye’nin Afrin Harekatı’nı ve harekatın Kürtler üzerindeki etkisini değerlendirdi.

 

‘Çözüm süreci’ döneminde Türkiye’de kalıcı barışın sağlanması için büyük bir umudun doğduğunu belirten Tahmaz, ancak sürecin 2014 sonlarına doğru krize girmesiyle 2015’te şiddetli bir savaş ortamı oluştuğunu, kentlerin yıkılıp, tarihi dokuların tahrip edildiğini, en önemlisi de barışa olan inancın toplumun her kesiminde zayıfladığını ifade etti.

 

Mezopotamya Ajansı’ndan Sadiye Eser’e konuşan Barış Tahmaz,  Afrin’e Türk bayrağının asılmasıyla ilgili olarak, “Oraya astığınız Türk bayrağı Güngören’deki Kürdün kalbine hançer olarak saplanıyorsa, kendi ayağınıza kurşun sıkmış oluyorsunuz” dedi.

 

‘İNKAR GİTTİ, TANIMA GELDİ AMA ASİMİLASYON SÜRÜYOR’

 

Tahmaz, bu noktada son olarak Afrin kent merkezine girilmesinin ardından Urfa’da yapılan Newroz kutlamasında HDP Milletvekili Osman Baydemir’in dile getirdiği “Bu politika sonucu Kürde kopuştan başka çare bırakmıyorsunuz” sözleri üzerinde durdu.Tahmaz, “Bunu bir tehdit olarak algılayanlar oldu ama bir uyarıydı. Baydemir dahi bunu dillendirir noktaya gelinmişse, gerçekten düşünmek gerekir. Çözüm sürecinin bitmesinden bu yana ‘evet Kürtler vardır’ denilmiştir ama Kürtlerin hakları söz konusu olduğunda ‘durun’ denilmiştir. Yani inkar ve asimilasyon politikasının yerine bir tür tanıma ve asimilasyon politikası uygulanıyor” dedi.

 

‘ERBİL, KOBANİ, EFRİN TÜRKİYE’NİN NİYETİ ORTADA’

 

AKP’nin 1990’larda yapılmayan bir şeyi yaptığının altını çizen Tahmaz, “AKP ‘Biz Kürtlere değil, teröre karşıyız’ diyor. Peki, Erbil’de referanduma karşı çıkmanın terörle ne ilgisi vardı. Ya da Kobani’ye karşı çıkmanın ne ilgisi vardı. Bu bir yalan. Erbil, Kobani, Afrin, Türkiye’nin niyetini ortaya koyuyor. Niyet ‘terörü bitirmek’ değildir. Kürtlerin statü sahibi olmasının istenmemesidir. Kürtlerin Ankara’ya bağlı, Şam’a bağlı, Bağdat’a bağlı yaşamasını istiyorlar” dedi.

 

Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz

‘TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİ BESLEMEK TOPLUMA ZEHİR SAÇIYOR’

 

İktidarın Afrin Harekatı ile birlikte Türk milliyetçiliğini beslemeye çalıştığını belirten Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz, bunun da topluma zehir saçtığını ifade etti:

 

“İktidar toplumu şunu anlatıyor. ‘Aslında Kürtlere haklarını veriyorduk, ama bunlar Amerika, Rusya ya da İsrail ile iş birliği yaparak bizi içerden vurmaya çalıştı.’ Yani Kürtleri hain ilan ediyor. Türkün Türk’ten başka dostu yoktur edebiyatını büyütüyor. Bununla tüm toplumu susturmaya çalışıyor. Keza bu nedenle zımnen de olsa sol, sosyalist ve sosyal demokratlar bu savaşa sessiz kalıyor. Onlar, ‘Bu Kürtler de Rusya ve Amerika’yla işbirliği yapıyor’ duygusuyla davranıyorlar. Bunu bazı muhalif kesimler açıktan söylüyorlar, bazıları söylemiyorlar.”

 

‘O BAYRAĞI BİR SOPAYA DÖNÜŞTÜRDÜĞÜNÜZ AN, TOPLUMU YÖNETEMEZSİNİZ’

 

Bu noktada yanıtı en çok merak edilen soru ise, Afrin Harekatı’nın Türk ve Kürt toplumunda ne tür sonuçlar yarattığı. Tahmaz, kendisinin de üzerinde durduğu bu soruya verdiği yanıt ise şu: “Oraya Türk bayrağı asabilirsiniz. Ama oraya astığınız Türk bayrağı, Güngören’deki Kürdün kalbine hançer olarak saplanıyorsa, kendi ayağınıza kurşun sıkmış oluyorsunuz. O bayrağı bir sopaya dönüştürdüğünüz an, toplumu yönetemezsiniz. Bugün Türkiye bunu yaşıyor. Bu Türkiye’nin 30-40 yılına mal olacaktır.”

 

SUR’U CİZRE’Yİ AFRİN’İ YIKIYOR ‘KÜRTLERLE DERDİM YOK’ DİYOR’

 

Yine Demirci Kawa heykelinin yıkılmasına işaret eden Tahmaz, “Aklı başında bir Türk siyasetçisi, Kürtlerle derdi yoksa onu yapanlarla olan ilişkisini gözden geçirir. Kürtlerin değerlerini yıkanlarla birliktesin ondan sonra ‘Kürtler’le bir derdim yok’ diyorsun. Sur’u, Cizre’yi ve Afrin’i yıktınız ‘Kürtlerle derdimiz yok’ diyorsunuz. Bunu söyleyebilmek kendi dışındaki herkesi aptal yerine koymaktır. Çağ dışı çetelerle iş tutacaksınız, onların yaptığı işleri kolaylaştıracaksınız, göz yumacaksınız sonra başka başka senaryolar üreteceksiniz. Bugün iktidardasınız ve bunu yapıyor olabilirsiniz ama bunun sürdürülebilirliği yok” dedi.

 

İŞGAL DEĞİLDİR’ DİYİNCE İŞGAL ORTADAN KALKMIYOR

 

Son olarak Afrin Harekatı’nı değerlendiren Tahmaz, harekatı bir işgal hareketi olarak tanımladı:

 

“Bu bir işgal hareketidir. Buna böyle dememekle işgali ortadan kaldırmıyor. Genelkurmay Başkanı bunun çatışma hukukuna uygun olduğunu açıkladı. Bu ne demektir. Savaş hukuku demektir. Türkiye oraya dışarıdan giden bir güçtür. Kürtler de bunu alkışlamamıştır. Bunun kadar doğal bir şey yok. IŞİD ile karşılaştırılmayacak bir silahlı güçten söz ediyoruz. Türkiye tehdit olarak görüyor ama Türkiye’nin dışında PYD’yi tehdit olarak gören ikinci bir siyasal güç yok. Avrupa, Amerika böyle görmüyor. Türkiye kendisi çalıyor, kendisi söylüyor.”