Hakikatleri araştırma uluslararası deneyim aktarma  toplantısı 

Kürt  Sorunu ve geçmişle yüzleşme bağlamında son yıllarda, çok sık  gündeme gelen Hakikatleri  Araştırma Komisyonu  önerisiyle ilgili bu hafta sonu, İstanbul’da Cezayir toplantı salonunda  uluslararası bir buluşma  gerçekleşti. Anadolu Kültürün,  ev sahipliğinde  bu yıl Mart  ayında  başlatılanan Sivil Toplumun Kürt Sorununun Çözüm Sürecine Etkin Katılımı için Kapasite Geliştirme projesi   kapsamında aralarında , Diyarbakır  ve İstanbul  İHD, TİHV, Eğitim- Sen,  Gazetecileri Cemiyeti  yönetcileri  ve  Türkiye Barış Meclisi, Göç-Der, MEYA-Der gibi kuruluşlarının temsilcilerinin bulunduğu   altmışın üzerinde sivil toplum örgütü temsilcisi, gazeteci, akademisyen  aktivist  bir araya geldi. Toplantıda   Kanada Hakikat ve Uzlaşma  Komisyonu ve Belgrand Hukuk Merkezi danışmanı Louıs Bıckford,  Arjanti Uluslararası Hukuk ve Adalet Merkezi üyesi Gaston Chıllıer ve   Zagreb’teki Barış Çalışmaları Merkezi ve Hırvatistan Savaş Karşıtı Kampanya’nın koordinatörlüğü yapan Vesna Terselıc   uluslarası deneyim aktarımında bulundular.

www.hakikatadalethafiza.org kuruldu

Hakikat, Adalet, Hafıza:Deneyimler, Tanıklıklar, Arayışlar başlığı altında yürütülen çalışmanın koordinatörü  Meltem Aslan, toplantının açılışında,  Kürt  Sorunu’nun toplumsal boyutunu  ön plana çıkarmak istediklerini  ve benzer sorunları çözmüş veya çözmeye  çalışan  ülkelerin deneyimlerini  Türkiye’ye  aktarmaya çalıştıklarının altını çizdi.Türkiye’deki farklı kurum ve oluşumların birikimlerinin  birbirine  geçişkenliği sağlayacak bir merkez yaratılması perspektifiyle hareket ettikleri  açıklayan Aslan, bu ihtiyacı   karşılamak amaçıyla  işe wep sitesi (www.hakikatadalethafiza.org) kurmakla başladıklarını belirti.

Geçiş dönemi aracı olarak hakikat komisyonları

Toplantıda, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın  1 Mart  2010 kadar devam edecek eylemsizliğin  daha sonrada  sürmesi  için kuurlmasını  önerdiği   Hakikatleri Araştırma Komisyonu’nun  değişik ülkelerdeki 30 yakın farklı uygulamasının  sonuçları ve sorunları ele alındı. Konuşmacılar uluslararası deneyimlerde bu türden araçların geçiş dönemlerinde  öne çıktığını vurguladı.  Ya askeri darbe sonrası  sivil yönetime geçişlerde  ya da etnik çatışmanın sona erdirilmesi aşamasında  bu türden uygulamalar başvurulduğunun altı çizilerek  bu iki durumun  da  Türkiye’ye  büyük ölçüde uymadığına  dikkat çekildi.

Özellikle Arjantin deneyimini aktaran Gaston Chıllıer ve Balkanalar deneyimini aktaran Vesna Terselıc,   bizdeki  cumartesi annelerine benzer sivil inisiyatifinin nasıl resmi bir yapıya dönüşütüğü ve  yaşanan sorunları aktarması   Türkiye barış mücadelesi yürütenlere önemli dersler sundu.

Arjanti’nde, önce   “uzlaşma” kelimesinin bile büyük sorunlara yol açtığını anlatan Chillier, gayri resmi hakikat komisyonun aslında bir belge , kanıt toplama işlevi gördüğünü söyledi. Dünyadaki  bir çok hakikatları araştırma komisyonlarının gayri resmi işlev  gördüğünü  aktardılar. Konuşmacılarda Louıs Bıckford, bugüne kadar dünya çabında kurulan otuz  farklı Hakikatleri Araştırma   Komisyonu’nun   oluşumunda izlenen faklı  yöntemleri  ve çalışmalarda karşılaşılan  sorunları anlattı.

 

Komisyonun  hükümet kararıyla kurulması tercih edilmelidir

Dünya çabında Hakikatleri Araştırma Komisyonlarının  üç değişik yöntemle kurulduğu aktarıldı. Komisyonlar ya  sadece ulusal çapta ünlü ve bütün toplumsal kesimlerin saygı duyduğu kişilerden oluşturulmuş, ya tamanen aynı kiriterlerle yabancı şahsiyetlerden ya da ikisinin karması olarak yani ulusal ve ulusalararası araneden güvenirliğe sahip kişilerden  oluşturulmuş. Ama her üçü de bir tür simgesel  ve temsili kurul işlevi görmüş. Esas çalışmayı, profesyonel ikinci halka çalışma grubu yürütülmuş.

Komisyonlar meşruiyetlerini veya yetkilerini  üç  farklı zeminde almışlar. Gayri resmi olanlar daha çok yürütülen barış ve geçmişle yüzleşme mücadelelerinin  içinde toplumun çok geniş kesimlerinin mutabakatıyla kurulmuş.  Resmi olanlar ise, ya tarafların imzaladığı  barış protokolu veya  anlaşması ya da hükümetin  çıkardığı kararnameyle veya yasa ile oluşturulmuş.

Hakikatleri Araştırma Komisyonların  karşılaştıkları ortak sorunlar,  ana başlıklarla   şöyle anlatıldı: Komisyon hangi türden konuları  araştıracak yani kapsama alanı ne olacak, belirlenen mağduruyetlerin nasıl giderilecek, alınan  kararların  bağlayıcılığı ve yaptırım gücü ne ve nasıl olacak,  kim uygulayacak ve komisyonların giderleri hangi yöntemle ve hangi kaynaktan karşılanacak gibi konular.

Her üç yabancı konuşmacı da bu sorunlar nedeniyle Hakikatları Araştırma Komisyonunun   hükümet kararıyla ve esas olarak ülke içi şahsiyetlerden oluşturulmasının tercih edilmesini önerdi.Ancak  otuz ayrı komisyon çalışmasının hiç birinde de bugüne kadar istenen  sonuncun alınamadığı ve  özellikle kararların hayata geçmesinde ve sivil ve asker resmi görevlilerin tanıklık yapmalarında ve   belge vermelerinde büyük sorunlar yaşandığının altı çizildi.

Hükümet  komisyon kursun

Toplantının Pazar günü yapılan son oturumunda aktarılan  deneyimler ışında,  Türkiye’de Hakikatleri Araştırma Komisyonu’nun  nasıl oluşacağı, belgeleme ve  tanıklıkların kayıt  altına alınması  çalışmalarının nasıl sürdürüleceği tartışıldı.  Öncelikle Türkiye’de kurulacak  muhtemel komisyonunun, diğer ülkelerden farklı olarak  Kürt  Sorunu’nun  çözümünün değil,  çözüm sürecine girilmesinin  bir anahtarı olarak  ortaya atıldığına dikkat çekildi.    Diyarbakır ve İstanbul’dan katılan bütün konuşmacılar, farklı çalışmaların koordinasyonunun sağlanmasına olan acil ihtiyaca vurgu yaptılar. Özellikle dökümasyon toplama ve arşiv oluşturma konusunda İHD ve diğer insan hakları örgütlerinin elinde bulunan birikimin  değerlendirilmesi ve güçlendirilmesi  vurgulandı. Otuz yıldır süren savaşta yaşanların açığa çıkarılması ve bilinmesi isteğinin esas olarak Kürtlerden geldiğine ve   bunun dışındaki toplumsal kesimlerden de ciddi bir talep gelişmeden oluşturulacak komisyonun sonuç alıcı olamayacağına işaret edildi. Özellikle bu konuda toplantıya katılan Kürt hareketinden  konuşmacıların  hükümetin seçimlere kadar resmi bir komisyon kurması için baskı yapılmasını,  diğer sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin,  acilen ve hükümet beklemeden komisyon oluşturulmasını  öne çıkarmaları dikkat çekti. Toplantı benzer toplantıların değişik şehirlerde daha farklı katılımlarla  yapılması ve bu çalışmalarının devam ettirilmesi doğrultusunda yapılan temenlilerle sona erdi.

7 Aralık 2010

Gazeteyol