Ya sabır çekiyoruz

İnsan hoşuna gitmeyen, sabrını zorlayan olaylara karşı tepkisini dizginlemek için derinden ve içten ‘Ya sabır’ çeker. Bu iç çekiş bir anlamda olayların veya kötülüklerin büyümesini engelleme çabasıdır. Ama aynı zamanda sabırların zorlanmaya başladığının da işaretidir.

AKP’nin son günlerde sıkça telaffuz ettiği ‘Milli Birlik Projesi’ yani Kürt Açılımı, demokratik çözüm isteyenlere ‘Ya sabır’ çektirme noktasına geldi. AKP’nin yaptığı her açıklama ‘Ya sabır’ dedirtiyor. Sabırları zorluyor.

Kürt açılımı iddiasıyla ortaya çıkan AKP, iki ay içinde Kürt kelimesini telaffuz etmede imtina eder oldu. Kürt kelimesine duyulan alerjiye dört elle sarılarak, derin devleti ikna etmenin telaşına düştü.

AKP yetkilileri, son günlerde yaptıkları her açıklamayla Kürt açılımından bir adım daha uzaklaşıyor, biraz daha millileşiyorlar. Millileşerek  demokratikleşme ise imkânsızlaşıyor.

Otuz yıldır ‘Son terörist kalıncaya kadar operasyona devam edilecek’ sözleri artık gerçeklerle bağdaşmayan nakarata döndü. Yanmış PKK’li gençlerin bedenlerinin fotoğrafları şuurları zorluyor. Yürekleri dağlayan ağıtlar umutları tüketiyor, isyanı çoğaltıyor, geleceğe güveni yok ediyor.

AKP, YÖK’ün marifetiyle Kürtçe’yi yaşayan diller kategorisine sokarak dünya aleme, alaturka demokrasinin ve takiye yapmanın örneğini sunuyor.

Milliyetçi ve mukadderatçı kesimlere ‘Milli Birlik Projesine’ ne derece bağlı olduğunu DTP’ye yönelik operasyonlarla gösteriyor.

AKP, herkes ‘Konuşsun diyor’ ama hakikatleri kimsenin dillendirmesini istemiyor. Hakikati dillendiren gazetelere ve gazetecilere göz açtırmıyor. ‘Demokratik Açılım’ sürecinde Demokratik AÇILIM gazetesine bir ay dahi tahammül edilemedi. Hatta Hülya Avşar’ın ettiği iki çift anlamlı söze alelacele soruşturma açtılar.

Peki, gazetesi kapatılan, yerel yöneticisi ve parti yöneticisi tutuklanan, her gün cenaze kaldıran, ağıt yakan, hakarete uğrayan ve aşağılanmaya maruz kalan Kürtler, nasıl ve neden bütün bunlara tahammül edecek?

Ağzı olanın konuştuğu bir süreçte, Abdullah Öcalan’ın ‘Yol Haritası’nı öğrenme hakkı elinden alınanlar ‘Açılım’ sözüne daha ne kadar güvenecek?

AKP’nin sözcülerinin ötekileştirici, millici ve militarist dillerine itiraz etmeyenler ve merkez medyanın kışkırtıcı ve provokatif yaklaşımını görmeyenler insanların son umutlarının da tükenmekte olduğunun ve sabırların zorlandığının farkında değiller.

İki milyona yakın insanın oy verdiği DTP’yi, çözümün dışına iterek, Genelkurmay Başkanı’nın her fırsatta siyasal demeç vermesinde sorun görmeyenler, askerlerin ültimatomlarına harfiyen uyanlar, Meclis’ten tezkere üzerine tezkere çıkaranlar, inadına çözüm isteyenlere ‘Ya sabır’ çektirmeye başladılar.

Ama Kürt hareketinin iki gün önce yaptığı son açıklama h‰l‰ umutların korunduğunu gösteriyor. Bunun da bir sonu, sınırı var.

Son otuz yılı teslim olun çağrısıyla geçirenler, bu umutlar tükendiğinde, olabilecekleri düşünmeliler. ‘Ya sabır’ çekmenin de bir sonu var. Her geçen gün sona biraz daha yaklaşıyoruz.

İnsanların barış umutlarıyla oynamak bir iktidar için en tehlikeli oyun olsa gerek. AKP bu oyunu oynamayı bırakmalıdır. Sonu hüsranla bitecek pis oyunun iyi aktörü olmak, AKP’yi, yaklaşmakta olan sondan kurtaramaz.

 

25 Eylül 2009