Diyarbakır Tabip Odası Başkanı: ADEM AVCIKIRAN  Irkçı, şoven söylemler Diyarbakırları Üzüyor

BİRGÜN Yazı Dizisi-Türkiye Kürt Sorununda- Çözüme Ne Kadar Hazır? -13-

27 Mart 2008

Hakan Tahmaz

“Diyarbakırlılar olarak, sınır ötesi operasyonun halklarımız arasında onarılmaz kırılmalara yol açmaması için çaba gösteriyoruz. Çünkü bir çok badireye  göğüs germiş iki halkın birlikteliğinin bozulmasını istemiyoruz.”

Son dönemde  bölgedeki sivil toplum örgütlerinin çözüme dönük girişimleri içinde yer alan ve örgütleyen Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı Adem Avcıkıran, bu çabaların nasıl sonuç verebileceğini anlattı ve bölgenin nasıl bir kırılma noktasında olduğuna dikkat çekti.

 

<<Ne oldu da,  çatışmaların yaşandığı, askeri operasyonların sınır dışına taştığı bir dönem başladı?

22 Temmuz seçimlerinden sonrası sınırda hareketlilik devam ediyor, çatışmalar sürüyordu. Bir tek olumlu hava Sayın Cumhur Başkanının ilk ziyaretini bölgeye yapması, sivil toplum kurumlarıyla gayet samimi bir şekilde dinlemesi oldu. Ben şahsen bu ziyaretten olumlu bir mesaj almıştım. Ama hemen akabinde Şırnak’ta köy koruyucularının ve askerlerin ölüm haberlerini almamız ve bardağı taşıran son damla olan Dağlıca olayının meydana gelmesi, sınır ötesi hareket için düğmeye basılmasına yetmişti. Zaten daha önce de yoğun bir şekilde çatışmalar sürüyor ve operasyonlar devam ediyordu. Nisan 2007’deki açıklamalar operasyonun olacağı kanısını hissettiriyordu. 22 Temmuz seçimleri nedeniyle sanki kısa bir dönem için ertelenmişti. Ben ve bazı sivil toplum kuruluşları başkanları o dönem bir çağrı yaptık. Örgütün kalıcı bir ateşkes yapması ve silahsızlanması gereğini net bir şekilde ifade ettik. Ama bizim tüm çağrılarımız tabiri caiz ise dağlıca olayıyla birlikte güme gitti. Alel acele Meclisten sınır ötesi hareket tezkeresi çıktı. Önce hava sonra yoğun tartışmalara neden olan kara harekâtı başlamış oldu.

 

<< Diyarbakır’da patlayan bomba ve sınır dışı harekât bölgede nasıl etkiledi?

Diyarbakır’da patlayan bomba resmen vahşettin ve caniliğin ta kendisi idi. Sivil toplumu ve halkı şok etti. Biz hemen ilk saatler içerisinde bu olay vahşettir, katliamdır diye olay yerine gidip Diyarbakır’daki hemen hemen bütün sivil toplum örgütleriyle birlikte kınadık. Ama daha sonra patlama giderek unutuldu. Sınır ötesi operasyonla ilgili halkın kuşkuları daha önce 24 defa yapılmıştı. Operasyonun kalıcı bir çözüm getirmeyeceği inancı taşıyor. Operasyonun halklarımız arasında derin ve onarılmayacak kırılmalar yol açmaması için Diyarbakırlar çaba gösteriyor. Çünkü bu iki halk, hem Cumhuriyetten önce hem de Cumhuriyetten sonra birlikte yaşamışlar birçok badireye göğüslerini siper etmişler ve bu birlikteliğinde bozulmasını istemiyorlar. Ama son günlerde özellikle batı illerinde yapılan ve bunun bazı guruplar tarafından maniple edildiği bilinene ırkçı şoven söylemler, Diyarbakır halkını üzmektedir. Olayın sevindirici yanı da bu ırkçı ve şoven söylemleri dile getirenlerin de azınlıkta olmasıdır. Diyarbakır’ın bir diğer endişesi de harekâtın tüm Kuzey Irak topraklarını kapsaması, yaygınlaşması endişesiydi. Bu durumu daha da kötüleştirebilir, içinden çıkılmaz bir hal alabilirdi.

 

 <<AKP’ni operasyonlar nasıl etkiler?

22 Temmuz seçimlerinde gerçekten de AKP tüm seçmenlerin büyük oranda oyunu almıştı. Bunun nedenleri vardı; Seçim öncesi yapılması planlanan, bizlerin yapılacağını düşündüğümüz sınır ötesi harekât izninin Meclise getirilmemesi, halkta sanki bu operasyon yapılamayacak, AKP bu kararı çıkarmayacak. Bu da desteği artırıyordu. Bir başka etmen de Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde hükümetin tavrı ve yaşanan mağduriyetin bölgeden oy almasını arttırmıştı. Ama gelinen noktada insanlar beklediklerinin karşılığını alamadılar. Benim görüşüme göre kırgın görünüyorlar.

<<AKP’nin, Diyarbakır Belediyesini ele geçirmek kampanyası nasıl değerlendiriyorsunuz?

Diyarbakır Belediyesinin ele geçirilmesi olayı ise Diyarbakır’lalar belediye olayına yerel de iktidar olma gözüyle bakıyorlar. Hava ve kara operasyonları bana göre bölge de AKP’nin gücünün azalmasına neden olabilir. Çünkü başta Diyarbakır olmak üzere özellikle kara harekatına karşı çok büyük kitlesel gösteri ve mitingler yapıldı. Bunlar politik yatırıma dönüştürüldü.

 

Öncelikli adımlar

 

 <<Sizce öncelikli adımlar nelerdir?

 

Demokratik açılımlara olan ihtiyaç bu dönemde daha fazla kendini hissettiriyor, bunun mutlak olarak Türkiye kamuoyunda tartışmaya başlanması gerekiyor. Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın Siirt ve Şanlıurfa çıkartması ve beraberinde bilhassa yatırımlarla ilgili Kürtçe TV ile ilgili açıklamaları olumlu gibi görünüyor. Ama hükümettin özellikle Sivil ve Demokratik Anayasa çalışmalarını hızlandırması AB Entegrasyon Programının önemsemeli ve buna hız vermelidir. Kürt meselesinin çözümü için demokratikleşme ve sivilleşmenin mutlak gerekli olduğunu söylemek istiyorum. Bu meselenin kimlik, dil, kültür ve sosyal haklarına ilişkin hakların biran önce güvence altına alınması eski yaraların sarılması, halklar arasındaki kardeşlik duygularının geliştirilmesi kalıcı bir barışın tesisi için örgütün kalıcı olarak silahsızlanması zaten son günlerde basın ve yayın kuruluşlarında duyuyoruz. Buna ilişkin açıklamalar yapılıyor. Hükümetin de bir entegrasyon programıyla dağdakilerin indirilmesi için bazı yasal adımlara öncülük etmesi gerekiyor. Bence bu mesele sivil, demokratik bir anayasanın çıkarılması ile çözülür. Çatışma ve şiddet artık kısır döngüye girmiş durumda, meselenin hali silahların susması ve çatışmaların durmasıyla mümkün olabilir. Demokratik anayasaya acilen ihtiyaç vardır.