HOPA İZİN VERMİYOR!     

22 Nisan 2007 Radikal iki        

Gecen hafta Cumhurbaşkanlığı seçimleri, darbe hazırlıkları ve Kerkük tartışması arasında Hopa Belediyesinin “Kültürler Buluşması” projesini durdurması gözlerden kaçtı. Diyarbakır Kayapınar Belediyesinin, Kültür Bakanlığın onayı ile Avrupa Birliğine, kültürel hakların desteklenmesi kapsamında başlatılan hibe programından yararlanma isteğinin kabul edilmesiyle, 22 Aralık 2006 yılında proje anlaşması imzalandı. Kayapınar Belediyesi, projenin birlikte yürütülmesi için Hopa belediyesine öneri yaptı. Hopa belediye meclisi öneriyi, 12 Aralık 2006 tarihli toplantısında, CHP’li iki üyenin karşı oyu ile dokuz üyenin oluruyla kabul etti.

Programına göre,  “Kültürler buluşması”  kapsamında,  Mart ayında Hopa ve Kayabaşı’nda kokteyle proje tanıtılacak. Nisan ayında Hopa’da 150 kişinin katıldığı tarihi ve kültürel yerlere gezi düzenlenecek. Hopa ve Kayabaşını tanıtan çok kültürlülük paneli düzenlenecek. Aynı biçimde Haziran ayında Diyarbakır’dan Hopa gelecek 150 kişilik bir kafileye benzer program uygulanacak. Daha sonra her ki yerde açık havada Türkçe, Lazca, Gürcüce, Kürtçe, Hemşin’ce konser düzenlenecek.

Programın amacının, toplumsal hoşgörü, kardeşlik, dayanışma duygularının geliştirilmesini, sağlamak, farklı kültürlerin tanınmasını, bu toprağın zenginliklerinin kavranılmasını sağlamak olduğu çok açık. Ancak ne hikmetse bu programın hayata geçirilmesi engellendi. 6 Nisan 2007 tarihinde belediye meclisi toplantısında, 6 CHP, DYP ve AK Partili üyenin iptal,  3 ÖDP’li üyenin karşı oyu ile   “Kültürler Buluşması” projesinden Hopa belediyesi çekildi.  En az bu karar kadar,  bu nokta nasıl gelindiği de önemlidir. Seçilmesinden üç yıl sonra belediye meclisi kriz ile karşı karşıya geldi. Meclisin, almış olduğu kararı dışarıdan gelen basınçla değiştirmek durumunda kalması, belediye başkanına vermiş olduğu yetkiyi oy çokluğu ile geri alması yeni sorunların işareti olsa gerek.

Niçin uygun bulunmadı?

5 Mart 2007 tarihinde Hopa ‘da düzenlen projenin yanıtım toplantısından sonra 7 Mart’ta Hopa Kaymakamı Şahin Aslan bir toplantı düzenledi. Toplantıya ilçedeki muhtarlar, emniyet müdürü, jandarma komutanı, belediye başkanı, belediye meclis üyeleri ve sivil toplum kuruluşları katıldı.  Toplantıda kaymakam Aslan’ın “Kayapınar Belediyesi’nin seçilmesi uygun değildir” diyerek projeye karşı olduğu ifade etmesiyle tartışma başladı. Kaymakam, uygun bulmamasının gerekçesini Sabah gazetesin’den Sadık Güleç’e  “Amerika’da yayınlanan haritalarda da Hopa’nın Kürdistan’ın parçası gösterilmesi gibi hadiseler vatandaşı rahatsız ediyor. DTP’nin de il başkanlarının, belediye başkanlarının yasal takibatları var. Bu gerginliğe gebe bir konu”  biçiminde açıklamıştır. Bu tutum iki belediye arasında kurulmak istenen kardeşlik köprüsünün iptaline yol açtı.

 

CHP İlçe Başkanı ise Fehmi Ustabaş, karşı çıkmalarının gerekçesini  ”Kültürler buluşuyor adı altında Türkiye’de etnik gruplar birbirine düşürülmek isteniyor. Bunu yapmak için de birilerini kullanmak istediler. Türkiye’de ilkini yapmak için de Hopa’yı seçtiler. Hopa’da Atatürk ilkeleri konuşulur. Türkiye’de hiçbir bölge yok, ayrılıkçı yok, herkes birbiri ile kardeştir dedik bu şekilde karar aldık. İlk zamanda iki arkadaşımız sadece kültür dayanışması adı altında imza attılar. Güneydoğuda DTP il başkanları yargılanırken, Türkiye Cumhuriyeti’ne laf söylerken bizim Hopa’da onları ağırlama lüksümüz yok” biçiminde izah etmektedir. (Cihan Haber Ajansı 8 Nisan 2007)

 

Kaymakam Arslan, seçimle gelmiş ve haklarındaki yargılama sonuçlanmamış, Belediye yetkililerine ilişkin hüküm verirken birkaç yanlışı birden yapmaktadır. Türkiye’nin yönetim yapısında belediyelerin kimlerle ne tür ilişki kuracağına karar verecek merci kaymakamlık değildir. Bu noktada ikameci davranışlar geliştirmesi merkezi yönetimin, seçilmişler üzerindeki hegemonyasının biçimini gösterir tipik örnektir. Yargılanan veya hakkında soruşturma açılan belediye başkanı, proje ise iki belediyenin tüzel kişiliği bağlayan bir çalışmadır. Bu nedenle Kaymakam bütün Kayapınar halkını potansiyel suçlu ilan ederek hukuku ayaklar altına almakta ve suç işlemektedir. Faklı kültürler arasına düşmanlık duygusun gelişmesine vesile olmaktadır.  Yetkisi, görevi ne olursa olsun hiç kimse, kimseyi veya her hangi bir makamı peşinen suçlu gibi gösteremez, göstermemelidir. Kaymakamın ‘Amerika’da yayınlanan haritalarda da Hopa’nın Kürdistan’ın parçası gösterilmesi gibi hadiseler vatandaşı rahatsız ediyor’ gibi gerekçelerine ise hiç kimseyi inandırabilmesi mümkün değildir. Bu, 7 Mart 2007 tarihinde düzenlenen toplantıya katılanlar tarafında çok açık ifade edildi, ve toplantıya katılan sivil toplum örgütü temsilcilerinin ezici çoğunluğun iradesi projenin sürdürülmesi doğrultusunda oldu. Kaymakam ve CHP ilçe başkanının açıklamaları, nasıl bir ayrımcılık yapıldığı göstermektedir. Bu tutum yurttaşların bir kısmını ötekileştirerek, birarada yaşamanın imkânlarını zorlaştırmaktadır. Son yıllarda hızla yükselen milliyetçiliği kazıdığımızda altından bu tür uygulamalar ve yaklaşımlar çıkmaktadır. Bu sözler, farklı olanları dışlama kültürünün hangi boyutlara ulaştığını gösteriyor, tahammülsüzlüğün derecesini gösteriyor, demokrasiden, hukuktan yoksunluğumuzu gösteriyor.

Bu kültürel yapı, Çankaya kavgasını uç noktalara vardırılıyor, bu toplumsal doku ‘cumhuriyet savunusu’ gibi izahı oldukça zor ortak payda da yüz binleri bir araya gelmesini kolaylaştırıyor. Bu dokuyu ve kültürü değiştirmenin yolu farlık kültürleri tanımaktan, anlamaktan, teneffüs etmekten geçiyor.

Hakan TAHMAZ ÖDP Yöneticisi